Poliçe Genel Şartları
NAKLİYAT / Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları
Madde 1 - Sigortalı malların fırtınadan, geminin batmasından veya karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa bindirmek gibi haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olmaksızın, oturmadan, çatışmadan, sabit, seyyar veya sabih bir cisme (buz dahil) çarpmasından, malın denize atılmasından, yangından, infilaktan, kaptan ve gemi adamlarının barataryasından yükleme, aktarma veya boşaltma ameliyeleri esnasında bir veya birden çok dengin düşmesinden ve genel olarak deniz kaza ve tehlikelerinden gelebilecek her türlü ziya veya hasarlar, bu poliçe ile tespit olunan şartlar dahilinde, sigortacı’ya ait olacaktır Madde 2 - İğtinam, zabtü müsadere, hapsü tevkif, mümanaat veya alıkoyma ile bunların veya bunlara matuf her türlü teşebbüslerin neticeleri, kezalik mehasematın veya harp mahiyetinde harekatın (harp ilan edilmiş olsun, olmasın) neticeleri sigortanın dışındadır. Ancak bu hüküm muharip bir devlet tarafıdan veya muharip bir dev l et aleyhine vaki hasmane bir fiile doğrudan doğruya (ve alakalı geminin veya çatışma halinde bu çatışmaya karışmış olan diğer herhangi bir geminin yapmakta olduğu sefer ve hizmetin nev’i veya mahiyetinden müstükil olarak)ika edilmiş olmadıkça ç a tışmayı, (mayın veya torpilden başka) sabit veya sabih bir cisimle teması, oturmayı, fırtına ve yangını sigorta dışında tutmaz; bu hüküm bakımından, bir devletle iştirak halinde olan ve emrinde deniz, kara veya hava kuvvetleri bulunduran herhangi bir o torite dahi devlet tabirinin şumulüne girer. Bundan başka, iç harbin, ihtilalin, isyanın, ayaklanmanın veya bunlardan doğan iç kargaşalıkların neticeleri ile korsanlıkta sigortanın dışındadır. Her halde sigorta edilen mallara mayın, torpil,bomba ve sair harp silahlarının ika edeceği ziya veya hasarlar sigortaya dahil değildir. Madde 3 - Grevcilerin, lokavt edilmiş işçilerin veyahut işçi kargaşalıklarına, karışıklıklara veya halk hareketlerine iştirak eden kimselerin ika edecekleri ziya ve hasarlar sigortanın dışındadır. Madde 4 - Sigorta, aksine sözleşme olmadıkça, aşağıdaki rizikoları temin etmez, şöyle ki: Yağmur suyu, ambar buğusu ve bundan ileri gelen tekâsüf, Oksidasyon veya paslanma, kırılma, çalınma, mutad dışı akma; malın bünyesinde, görünüşünde, renginde, tadında veya rayihasında tagayyür husule getiren her nevi tabahhur ve intişarlar; meğer ki hasar veya zıvalar sigorta edilen rizikolardan birinin neticesinde vuku bulmuş olsun. Madde 5 - Aşağıdaki hallerin gerek doğrudan doğruya, gerek dolayısıyla doğuracağı avakıp sigortaya dahil değildir: Yasak veya gizli ticaret, kaçakçılık, emtianın ithal, ihraç veya transitine müteallik kanun ve nizamlara aykırılık, hakikat hilafı beyan, sigorta aktinin veya sigortalının veyahut bunların adamlarının vekil veya mümessilerinin fiil veya kusurları. Aşağıdaki hususlar, sigorta hususi avarya dahil aktedilmiş olsa bile sigortanın dışındadır: Malların sevk ve naklinde, sebebi ne olursa olsun vaki gecikmeler, karantina veya kışlama tevakkufları, yükleme veya boşaltma istarya ve sürestaryaları ile bunlara ait resim, harç ve masraflar; kur rayiç farkları veya faiz kayıpları, temin etmemekte temerrüt veya geç teslim tazminatı., kârdan mahrumiyet; malların zati ayıbına izafe olunabilecek her türlü avarya, zayiat, bozulma ve eksilmeler, malların gereği veçhile hazırlanmamış veya tertiplenmemiş olmasından veya ambalaj kifayetsizliğinden ileri gelen ziya ve hasarlar; suhunetin ve atmosferik şartların tesirleri; mutad akma, fire ve aşınmalar; fare, sıçan, kurt ve diğer haşaratın ika ettiği tahribat. Sigortanın akdi nakliyatı bizzat yaptığı veya adamlarına yaptırdığı taktirde, kaptanın ve gemi adamlarının barataryasından, hile ve hud’asından, ihmalinden, ihtiyatsızlığından, ehliyetsizilğinden ileri gelen ziya ve hasarlar sigortaya dahil değildir. Madde 6 - Malların dağılıp saçılması, kızışması ve kuruması sigortanın dışındadır, meğer ki ziya ve hasarlar sigortalanmış bir rizikodan ileri gelmiş olsun. Madde 7 - Şayet, sigorta aktinin bilgisi altında olarak barut, fulmikoton, kibrit, ham petrol, benzin, fosfor, kimyevi maddeler gibi kolaylıkla tutuşabilen veya infilaki mümkün olan maddeler gibi kolaylıkla tutuşabilen veya infilaki mümkün olan maddeler ile sö n memiş kireç, tahrip edici mayiler veya zehirli veyahut fena kokulu maddeler sigortalı mallar ile bir arada yüklenir veya depo edilirse, böyle maddelerin yakınlığından veya aynı hamuleye katılmış olmalarından doğacak ziya ve hasarlar-sigortalanmış ha d ise meydana gelse bile-sigortanın dışında kalır. Madde 8 - Sigorta, malların, donatan veya gemi kiracısı tarafından, nakledilmek veya nakliyat derhal yapılmayacaksa muvakkaten muhafaza olunmak üzere, tesellüm edildiği anda başlar. Sigortanın akidi malları, donatan veya gemi kiracısına rıhtım idaresi veya benzeri bir müessese marifetiyle teslim ettiği taktirde, bunlar malların tesellümü bakımından, donatanın veya gemi kiracısının mümessili sayılır. Bu maddedeki muvakkat muhafaza keyfiyeti n den ancak, ticari teamüllere uygun olan kısa bir zamana münhasır muhafaza keyfiyetinden ancak, ticari teamüllere uygun olan kısa bir zamana münhasır muhafaza halleri kastedilmiştir. İşbu sigortanın hükmü, malların tahmil, tahliye esnasında, buna mahsus olan liman merakibinde bulundukları esnada da aynen mer’i kalacaktır. Sigorta, malların teslim yerinde mürselünileyhine teslim edildiği anda ve eğer teslim keyfiyetine mani bir hal tahaddüs ederse, malların usulüne tevfikan depo edildiği veya satıldığı zaman ve her halükarda en geç tahliyeyi takip eden on beşinci günün hitamında sona erer. Tahliye keyfiyeti, sigortanın akiti veya mürsil veyahut mürselünileyh tarafından makbul sebep olmaksızın geciktirilirse, sigorta gecikme olmasaydı tahliye ne gün bitecek idiyse onu takip eden on beşinci günün hitamında nihayet bulur. Eğer nakliyat bir nakliyeci müesseseye tevdi edilmiş bulunursa-ki bu taktirde sigortanın akiti bu müessesenin ismini de bildirmekle mükelleftir-sigorta, mezkur müessesenin malları teselmün ettiği anda başlar ve bunları teslim yerinde mürselünileyhe teslim ettiği anda, fakat en geç tahliyeyi takip eden otuz günün inkizasında (bu iki şıktan herhangi birinin diğerlerinden evvel tahakuk et mesiyle) sona erer. Madde 9 - İşbu poliçe hükümlerine rivayette, taraflardan herhangi birine hüsnüniyetle aykırı hareket edilmesi halinde, mekavele diğer tarafça hükümsüz sayılabilir. Ezcümle sigortalı, esasa taalluk eden ve kendisince bilinen her hususu, mukavelenin aktinden evvel sigortacıya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetinin de yerine getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır. Bundan başka, bir sigorta sigortalı nam ve hesabına onun bu hususa memur ettiği bir kişi tarafından aktedilirse bu kişide esasa taalluk eden ve kendisince bilinen her hususu sigortacı’ya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetinin de yerine getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır. Rizikonun taktiri bakımından sigortalı, işlerin mutad seyri içinde kendisince bilinmesi gereken bilcümle hususatı bilir sayılacağı gibi, sigorta aktine memur edilen kişi de yine işlerin mutad seyri içinde kendisince bilinmesi veya kendisince bildirilmiş olması gereken her hususu bilir sayılı r . Rizikonun takdiri bakımından taşıdıkları ehemmiyet dolayısıyle, gerek sigortayı kabul edip etmemek ve gerek tabi olacağı çeşitli şartları tayin eylemek hususlarında basiretli bir sigortacının vereceği bir kararda müessir olabilecek mahiyette her h usus bu madde anlamında esasa müteallik bir husustur. Madde 10 - Mutad veya mukarrer olan yolun tebdili veya mahalli maksudun değiştirilmesi, veyahut navlun mukavelesi gereğince donatana veya gemi kiracısına verilmiş olan herhangi bir selahiyetin kullanılması neticesinde sigorta edilen rizikonun mahiyetinde diğer bir değişiklik vukuu taktirinde, veyahut sigortalı malın, geminin veya seferin tarif ve tavsifinde herhangi bir nisyan veya sehiv vukuu halinde sigorta, takarrür edecek bir ü c ret mukabilinde meriyette kalır. Madde 11 - Navlun mukavelesi ile donatana veya gemi kiracısına verilmiş olan herhangi bir selahiyetin kullanılması neticesinde, mezkur mukavele, natık olduğu teslim yerinden başka bir liman veya mahalde sona erdiği taktirde: a -Mallar, bu liman veya mahalde satılıp teslim edilinceye veya sigortaya son verilmesi sigortacıya bildirilinceye kadar, kararlaştırılacak bir ücret mukabilinde ve poliçe şarları dahilinde sigortalı kalır. Bu fıkrada yazılı iki şıktan hangis i daha önce tahaddüs ederse o nazarı itibare alınır. b - Mallar, işbu poliçede beyan edilen teslim yerine veya herhangi diğer bir teslim yerine yeniden sevkedildiği taktirde ise, yine kararlaştırılacak bir ücret mukabilinde, bu teslim yerine varıncaya kadar poliçe şartları dahilinde sigortalı kalır ve bu yerde, boşaltmadan sonraki kuvertür müddeti hakkında 8’inci madde hükümleri cari olur. Şu kadar ki navlun zati ayıbından veya nevi ve mahiyetinden ileri gelen ziya ve hasarlardan dolayı sigortacı ya hiçbir mes’uliyit teveccüh etmez. Madde 12 - Sigorta, mukavelenin aktine takaddüm eden bir zamanda başlamak üzere de yaptırılabilir. Bu taktirde riziko tahakkukuna artık ihtimal kalmadığını sigortanın akti sırasında, sigortacı biliyor idiyse ücrete hakkı olmaz. Sigorta yaptıran, riziko tahakkukunun zaten vaki olmuş bulunduğunu sigortanın akdi sırasında biliyor veya bilmesi icap ediyor idiyse, sigortacı tazminat tediyesinden vareste kalır; riziko tahakkukunun vaki olmuş bulunduğuna sigortanın akdi sırasında sigortacının itilaf olmadığı taktirde ücret sigortacıya ait olur. Sigorta, bir vekil tarafından aktedilmiş olduğu taktirde, bilinen ve bilinmesi icap eden hususlar bakımından, yalnız vekilin şahsı değil, müekkilerin şahsıda nazarı itibare alınmak lazım gelir. Madde 13 - Sigorta, malların yükleneceği gemi veya gemilerin adı bildirilmeden akdedilmiş olduğu taktirde, sigortalı, bu hususta kendisine haber gelir gelmez veya en geç haber gelmesini takip eden kırk sekiz saat zarfında geminin veya gemilerin adı ile her biri üzerindeki sigortalı meblağı bildirmekle mükellef olup, buna riayetsizliği sigortayı hükümsüz kılar. Poliçenin, akdi tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra, yüklendikleri gemi adı ile sigorta miktarları bu müddet zarfında bildirilmemiş olan mallar hakkında, sigortalı lehine hiçbir hükmü kalmaz. Madde 14 - Sigortalı, işbu poliçe mucibince sigortanın takarrür edecek bir ücret mukabilinde meriyette kalmasını istilzam edecek bir vakıadan haberdar olur olmaz, bunu derhal sigortacıya bildirmekle mükellef olup, sigortanın meriyette kalmasına hak kazanabilmesi bu mükellefiyetin yerine getirilmesine bağlıdır. Madde 15 - a - Her iki tarafın bilcümle hakları karşılıklı olarak mahfuz kalmak şartiyle, her türlü muhafaza tedbirlerini almaya veya bunların alınmasını tahrik veya talep etmeye, sigortalı şeylerin kurtarılmasına nezaret veya kurtarma ameliyesine bilfiil girişmeye veya başlamaya sigortalı mecbur ve sigortalı salahiyetlidir ve b undan dolayı sigortacının, bir tasarruf fiilinde bulunduğu veya tazmin mükellefiyetini prensip itibarıyla kabul ettiği iddia olunamaz. Sigortacı ezcümle, her türlü araştırmaya teşebbüs ve bilcümle rücu haklarını, istimal edebilir ve geminin ziyaı veya sefere elverişsiz bir hale gelmesi takdirinde, sigortalı şeylerin mevritlerinde yeniden sevkine muktazi hususatın ifasına bizzat girişebilir; sigortalı bu hususlarda sigortacı ile tam bir elbirliği yapmak, ezcümle bu tedbirlerin yerine getiri l mesine yardım etmek üzere elinde bulunan bilcümle vesaik ve malumatı sigortacıya vermekle mükelleftir. b - Bundan maada, nakliyeci ile diğer bilcümle mes’ul üçücü şahıslar aleyhindeki rücu haklarını, icabında sigortacı lehine, muhafaza edebilmek üzere sigortalı lazım gelen bütün tedbirleri vaktü zamanında almak ve icabında gerekli takibata girişebilmek hususunda sigortacı ile kayıtsız şartsız elbirliği yapmakla mükelleftir. c - Sigortalı, işbu poliçede derpiş edilen muhafaza tedbirlerini almak hususunda gerek kendisi ve gerek mürsil, mürselünileyh veya bunların adamları veya yerlerine kaim olanlar tarafından vâki ihmalden, bu ihmalin sigortacıyı zarar ide etmiş olduğu nispetinde mesuldur. d - Herhangi bir mes’ul şahıstan alınıp, sigortalının, mürsilin, mürselünileyhin veya bunların mümessillerinin veyahut yerlerine kaim olanların faydalanacağı bilcümle tazminat sigortacı tarafından ödenecek mebaliğden sigortacının menfaat alakası nispetinde düşülür. Madde 16 - Bırakma münhasıran aşağıdaki hallerde yapılabilir: a - Haber alınamaması; malları nakleden gemi kayıplık halinde olur ve aradan kafi müddet geçtiği halde haber alınamamış bulunursa, b - Malların temin edilen bir rizikonun tahakkuku neticesinde; uğradğı maddi hasarlar dolayısıyla mahreci veya mevridinden gayrı bir mahalde satışı emrolunmuş ise (nakil geminin, yükleme limanından ayrıldıkan sonra aynı limana mecburi dönüş yapması hali hariçtir). c - Temin olunan bu rizikonun tahakkuku neticesinde: sigorta edilen şeylerin bilfiil tamamen ziyaı önüne geçilemeyecek bir hal arzeder veya bunların bilfiil tamamen ziyaa uğramaktan kurtarılmaları, neticede haiz olabilecekleri kıymeti tecavüz edecek miktarda bir masrafın ihtiyarına bağlı bulunursa; ezcümle. 1 - sigortalı, malına sahip olamamak vaziye tinde bulunur ve; a - Mallarını yeniden ele geçirmesi gayrı muhtemel görünür veya; b - Malların yeniden ele geçirilmesi için ihtiyarı icap eden masraflar bunların tekrar ele geçirildikten sonra haiz olacakları kıymetten fazla olursa, 1 - Malların hasarlanmış olması halinde, tamiri ve mevritlerine yeniden sevki için gereken masraflar mevride muvasalatlarında haiz olacakları kıymetten fazlar olursa. Bırakma muamelesine yer veren bir cümle ahvalde, sigortacı, bırakmayı kabul etmek veya, mülkiyet uhdesine intikal etmeksizin tam ziya yolu ile tediyede bulunmak şıklarından birini daime seçebilir. Madde 17 - Sigortacının umumi avarya garame payları ile umumi avarya prensipleri dairesinde ödenmesi lazım gelen garame paylarına taalluk eden taahhüdü, navlun mukavelesinde derpiş edilmiş olan mahalde mezkur mukavalenin derpiş ettiği usule göre ve eğer navlun mukavelesinde bu hususta bir sarahat yoksa, sigortalı seferin bittiği mahalde cari olan kanun ve adetlere göre tanzim olunacak dispeç ile taayyün eder. Sigortalı, bir umumi avarya garame payı ödediği veya ödemekle mükellef tutulduğu taktirde, eğer garameye giren mal, umumi avarya iştirak kıymetinin tamamı üzerinden sigorta edilmiş ise, garame payının tamamı ödenecek tazminatı teşkil eder. Fakat bu mal iştirak kıymetinin tamamı üzerinden sigorta edilmemiş veya bu malın yalnız bir kısmı sigorta edilmiş bulunursa, sigortacı tarafından ödencek tazminat sigortadaki eksiklik nispetinde azalır; ve eğer iştirak kıymetinden tenzili gereken ve t azmini sigortacıya terettüp eden bur hususi avarya vuku bulmuş ise, bunun miktarı sigortacının uhdesine terettüp eden garame payının tayini zımnında, sigorta bedelinden düşülür. Umumi avarya prensipleri dairesinde ödenmesi lazım gelen bilcümle garame payları hakkında da hüküm böyledir. Madde 18 - Güverteye veya gladuraya yüklenmiş mallar hakkında, aksine hususi bir şart olmadıkça, sigorta münhasıran, sigortalıya terettüp edebilecek umumi avarya garame paylarıyla geminin tam ziyaa uğraması veya haber alınamayacak kayıplık halinde kalması neticesinde malların ziyaından mesuldür. Şu şartla ki, yukarıdaki haller işbu sigorta ile temin edilmiş rizikolardan birinin tahakkuku neticesi olsun. Madde 19 - Sigorta, “hususi avarya franko” olarak akt edildiği taktirde, sigortacı, ister maddeten vukua gelsin, ister masraf olarak tahakkuk etsin, hususi avaryaları temin etmez meğer ki ziya ve hasarlar aşağıdaki vakıalardan ileri gelmiş olsun. Geminin batması veya karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa bindirmek gibi haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olması, oturması, çatışması, sabit seyyar veya sabih bir cisme (buz dahil) çarpması, yangın, infilak yükün bir sığınma limanında boşaltılması, yükleme, aktarma ve boşaltma ameliye l eri esnasında bir veya birden çok dengin olduğu gibi tam ziyaa uğraması. Bu taktirde dahi 5’inci maddenin 2’inci fıkrasında sayılan hususlar sigortanın dışındadır. Madde 20 - Hususi avaryalar, hususi şartlar meyanında başka türlü hüküm olmadıkça yüzde üç muafiyet düşülmek suretiyle tazmin olunur. Ancak, yükleme, aktarma ve boşaltma ameliyeleri esnasında bir veya birden çık dengin olduğu gibi tam ziyaa uğraması halinde ve aşağıdaki vakıalardan ileri gelen hususi avaryalar da hiçbir muafiye t tenzil edilmez. Gemini batması veya karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa bindirmek gibi haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olması, oturması, çatışması, sabit, seyyar veya sabih bir cisme (buz dahil) çarpması, yangın, infilak, yükün bir sığınma limanında boşaltılması. Madde 21 - Hususi şartlarda aksine hüküm bulunmadıkça, muafiyet; -tatbiki icabettikte-denk başına ve şayet mallar dökme halinde ise ambar başında hesaplanır. Madde 22 - Kısmen vaki olan ziya ve hasarlar, poliçe umumi şartlarının hükümleri mahfuz kalmak üzere, sigortacının, mahallindeki avarya komiseri ile karşılıklı olarak ve eğer sigortacının orada avarya komiseri yoksa, mahalli usul ve adetlere göre tespit edilmelidir. İşbu tespit muamelesi malların t ahliyesini takip eden on beş gün içinde ve herhalde mütesillimine teslimden evvel yapılmalıdır. Yukardaki vecibelerin yerine getirilmemesi sigortacıya tazminat talebini red hakkını verir meğer ki bu vecibelerin yerine getirilmeyişinin mücbir sebeplerden ileri geldiği sigortalı tarafından ispat edilmiş olsun. Ziya ve hasarların tespiti hususundaki vaki masraflar ekspertiz ücretleri malların mütesellimi tarafından ödenir ve bunların tamamı, tespit olunan ziya ve hasarlar-tamamen veya kısmen-sigortalı bir rizikodan ileri gelmiş bulunuyorsa, sigortacı tarafından tazmin olunur. Madde 23 - Sigortacı, hususi avarya sebebiyle tazminat talebine mevzu olan mallardan hasarlı kısımların, kıymetlerinin taayyünü için açık artırma ile satışını bihakkın talep edebilir; bundan dolayı sigortacı bir tasarruf fiilinde bulunmuş sayılmaz. Satış, mallar gümrüklenmeden yapılırsa gümrüksüz kıymet, gümrüklendikten sonra yapılır ise gümrüklü kıymet hususi avarya olarak tanzimi icap edecek meblağın tayininde mukayeseye esas tutulur. Madde 24 - Tazminat Talebi: a - Umumi avarya garame payları için dispeçin tanzimi tarihinden itibaren bir sene, b - Bütün diğer hallerde, gemini hareket tarihinden itibaren iki sene, içinde sigortacının kabulüne iktiran etmemiş veya aynı mühletler zarfında sigortalı mutabelesini selahiyetli mahkemeye intikal ettirmemiş ise sigortacı her türlü mutabeleden kurtulmuş olur. Madde 25 - Sigorta Değeri: Ham maddeler ile toprak mahsulleri için, malların varma mahallinde ve tahliye zamanındaki hasarsız vaziyetteki piyasa kıymetidir. Mamul ve yarı mamul maddeler için, malların tahmil yerinde ve tahmil zamanındaki bedeline gemiye kadar olan bilcümle masarif ile istirdadı mümkün olmayan navlun, sigorta ücreti ve yüzde on kâr payı ilave edildikten sonra hasıl olan miktardır. Sigorta bedeli sigorta değerini aşarsa, aşan kısım hükümsüzdür. Sigorta bedeli sigorta değerinden dün ise sigortacıya terettüp edecek tazminat noksan sigorta nispetinde azalır. Madde 26 - Sigortacı, sigorta tazminatını ödemekle, sigortalının bilcümle mes’ul şahıslara karşı olan rücu vesair haklarını iktisap eder ve bu haklara taallûk eden her hususta sigortalının yerine geçer. Sigortalı, sigortacının talebi halinde bu keyfiyeti dispeçte veya sig o rta tazminatı makbuzunda veyahut buna mahsus bir vesikada teyit eylemeyi taahhüt eder. Bu suretle sigortalının yerine geçme keyfiyeti, ancak önceden sigorta tazminatı miktarınca muteber olur. Madde 27 - Sigorta ücreti poliçenin teslimi ve po liçenin derhal teslimi mutad olmayan hallerde, akitle vacibüttediye olur. Her halükarda sigortacının deruhte ettiği riziko işlemeye başlamakla, sigorta ücretinin tamamı sigortacı için müktesep olur. Madde 28 - Hususi şartlar umumi şartlara tek addüm eder. |